İçindekiler
Azerbaycan Cumhurbaşkanı
Azerbaycan Cumhurbaşkanı, Ülkenin gelenek ve görenekleri devlet yönetiminde de görülmektedir. Aynı aile içeresinden gelen devlet adamların sayısı son yıllarda oldukça fazladır. Şu anki cumhurbaşkanı 2003 yılında göreve gelen İlhan Aliyev’dir. İki ülkenin ortak tarihi ve kültürünün olması, aynı zamanda birçok ticaret anlaşmasının bulunması ülkeler arası bağları daha da güçlü kılıyor. Azerbaycan vatandaşlarını ülkemiz insanlarına bakış açıları oldukça dostanedir. Özellikle bu bakış açılarını etkileyen faktörler ortak bir tarihe sahip olmamız, aynı dini inanışlar içerisinde olmamız ve aynı ırktan gelen insanlar olmamızdır. Oraya yaşamak için giden vatandaşlarımız ülkeye adaptasyon yaşarken hiç zorluk çekmemektedirler.
Aliyev Ailesi
Dil olarak farklı bir yapıya sahip dil kullansalar da insanların sıcaklığı adaptasyonu kolaylaştırmıştır. Bu bölgeye okumaya gelen öğrencilerin karşılaştıkları garip bir durum ise yıllardır Azerbaycan cumhurbaşkanının aynı aileden gelmesi durumudur. Ülkenin en güçlü ailesi olan Aliyev ailesi 2003 yılından bu yana cumhurbaşkanlığı yapan İlham Aliyev’in ailesidir. Azerbaycan ve ülkemiz eskiye dayanan bir kardeşlik bağı içerisindedir. Bu durum temel alındığında karşılıklı ülke vatandaşlarının birbirleriyle olan ilişkileri bu durumdan son derece pozitif ayrılmıştır. İki ülke arasındaki her konuda bağı arttıran bu durum son yıllarda daha da gelişme göstermektedir. Ülkelerin ortak bir tarihi yapıdan gelmesi, eskiden aynı milletin vatandaşı olmaları kardeşliğin her gün gelişmesine katkıda bulunmaktadır. Güçlü ekonomik bağlantıları bulunan bu iki ülke arasında başkanlar sayesinde ilerleyen dönemde yeni ticari anlaşmalar olacaktır.
Amerika Birleşik Devletleri başkanı, ülkenin devlet başkanı ve icra başkanıdır. Başkanın rolü, ulusu yurtdışında temsil etmek ve Kongre tarafından kabul edilen federal yasaları uygulamaktır. Başkanlar ulusal ve dış politikalar yapar, savaş çabalarını yönlendirir, yargıçları ve kabine üyelerini aday gösterir ve hayati askeri ve ulusal güvenlik konularında karar verir. Ayrıca af verme ve ölüm cezalarını hafifletme yetkisine de sahipler. Üniter bir ülke olarak, Amerika Birleşik Devletleri’nin dört yıl boyunca görev süresi sınırı olmaksızın görev yapan tek bir başkanı vardır.
Demokratik bir hükümete izin vermek için cumhurbaşkanının yetkileri sınırlıdır. Örneğin, bir başkan kongre onayı olmadan yasa yapamaz veya olağanüstü hal ilan edemez. Ek olarak, cumhurbaşkanı, askeri gücü kontrol eden Kongre’den bir açıklama olmadan savaş yapamaz. Ayrıca, cumhurbaşkanı keyfi olarak insanları hapse atamaz veya infaz edemez – yerleşik yasa ve prosedürleri takip etmelidirler. Bir başkanın, resmi maaşlarının dışındaki şirketlere veya varlıklara sahip olmasına veya bunları kontrol etmesine de izin verilmez. Ayrıca aileleri de benzer kurallara tabidir ve görevlerinden yararlanamazlar.
Başkomutanlık görevi dışında, cumhurbaşkanı ülkedeki en güçlü kişidir. Başkomutan olarak, bir cumhurbaşkanı silahlı kuvvetlerin lideri olarak en yüksek yetkiye sahiptir. Ayrıca kabine üyelerini ve Yüksek Mahkeme yargıçlarını da atarlar. Ayrıca, Kongre oturumda olmadığında, cumhurbaşkanının ülke işlerini yönetmek için acil durum yetkileri vardır. Anayasa, bu yetkinin kullanılacağı belirli koşullar vermez, ancak sivil düzensizlik, can veya mal için ani tehlike veya diğer devlet kurumlarının görevlerini yerine getirememesi gibi sınırlı durumlara izin verir. Bir savaş durumu sırasında, cumhurbaşkanının yürütme yetkileri büyük ölçüde genişletilir, böylece ülkesini zor zamanlarda yönetebilir.
Başkan, ülkesini devlet başkanı olarak yurtdışında temsil etmekten sorumludur. Bu bakımdan, önceki cumhurbaşkanları tarafından tutulan kral pozisyonunun halefi olarak hareket ederler. Resmi bir devlet adına uluslararası kongre ve konferanslarda ülkelerini temsil ederler ve diplomatik kanallar aracılığıyla küresel olarak Amerikan çıkarlarını desteklerler. Ayrıca uluslararası delegasyonlara ev sahipliği yapar ve ülkeleri adına yabancı hükümetlerle temas halindedirler. Bu temsilin etik olması önemlidir, çünkü bunu yapmamak yurtdışındaki Amerikan güvenilirliğini tehlikeye atacak ve yabancı hükümetlerle stratejik ilişkileri baltalayacaktır.
Bu noktalardan yola çıkarak Başkanların, Amerikan kamuoyuna karşı doğrudan sorumlu olan, anayasal hükümetimiz altında ulusal birlik ve güvenliği sağlayan son derece güçlü kişiler olduğu açıktır. Ulusal birliği teşvik etme ve vatandaşları güvende tutma taahhütleri olmasaydı, geçmiş başkanlar gerçekten sevdikleri şeyi yapmak, ülkelerine hizmet etmek yerine bu görevleri yerine getirmek zorunda kalacaklardı!