Apseron Yarim Adası Nerede

Apseron Yarim Adası Nerede, Azerbaycan’ a son yıllarda yurt dışından çok sayıda turist gelmektedir. Gelen turistlerin büyük çoğunluğu hazr denizi karşısındaki otellerde konaklamaktadır. Gelen turistlerin en çok uğradıkları yerlerin başında Azerbaycan apşeron yarım adası gelmektedir. Temiz havası ve doğal güzellikleriyle turistlerin ilgi merkezi haline gelmiştir. Ülkenin ekonomik olarak kalkınmasında önemli bir yer tutan turizm sektörü için hayati öne teşkil eden bu adaya her yıl binlerce turist uğramaktadır.

Azerbaycan halkı genel itibariyle Türkiye’yi kardeş ülke olarak benimsediği için buraya taşınmayı düşünen ve ya hali hazırda taşınmış olan birçok insan adapte olma sıkıntısı yaşamamıştır. İki ülkenin arasındaki dostluk bağının en iyi o bölgede yaşamış olan Türk vatandaş yaşayıp hissetmişlerdir. Bu bölgede yaşayan halkın sıcak ve dostça tavırları sayesinde çok sayıda vatandaşımız buralarda uzun yıllardır yaşamaktadır. Azerbaycan ‘a üniversite eğitimi almak için gelen öğrencilerin büyük bir kısmı özellikle de yaz aylarında bu yarımadayı görmeye gitmekte ve ada üzerinde kurulmuş olan eğlence merkezlerinde hoşça vakit geçirmektedirler.

Yurt Dışından Turlar ile Gelen insanlar

Başarı bir mimari düzene sahip olan adaya her yıl yurt dışından turlar ile gelen insanların sayısı oldukça fazladır. Ülkemiz ve Azerbaycan uzun yıllardır süre gelen bir dostluk içerisindedir. Bu durumun avantajları iki ülke vatandaşlarının karşılıklı olarak birbirlerine olan davranışlarına da yansımıştır. Azerbaycan apşeron yarımadasının tüm dünyaya tanıtılması ve bu ada üzerinden kazanç elde edilebilmesi için Azeri iş adamları son yıllarda çalışmalarına hız katmışlardır..

Apseron, İyon Denizi’ndeki bir yarımadanın adıdır. Dünyanın her yerinden insanlar, güzel sahilini ve tarihi mekanlarını görmek için bu doğa harikasını her yıl ziyaret ediyor. Tarihi Bizans kiliseleri ve kaleleri, Apseron’un İtalyan donanması için stratejik bir üs olduğu 16. yüzyıldan kalmadır. Yarımada, ceylan ve kurt gibi birçok vahşi hayvana da ev sahipliği yapıyor. Ancak, Apseron’un şiddetli kışları, orada yıl boyunca yaşayabilecek hayvan sayısını sınırlar.

Yarımadanın adı, ‘balıkçıl’ anlamına gelen Yunanca ‘apser’ kelimesinden gelir. Yunan mitolojisinde apsis, tanrıça Diana’yı ve onun ünlü av köpeğini temsil ediyordu. Böylece Apseron, kuşların ve köpeklerin bir arada uyum içinde yaşadığı bir yeri temsil eder. Apseron’un doğal güzelliğini gören birçok insan bunu düşünür. Yarımada, insanların yüzyıllardır gözlemlediği güçlü bir kültürel tarihe sahiptir. Hem ziyaretçiler hem de yerel sakinler için ilgi çekici bir yer olmaya devam ediyor.

Apseron, yaklaşık 20 km uzunluğunda ve 10 km genişliğinde oval şekilli bir arazi şerididir. Güney ucu – Cephalonia dahil – anakaraya Catamosso Adası adı verilen dar bir kara şeridi ile bağlanır. Apseron’un ana yarımadasının iki yanında iki koy vardır: batıda Palamou Koyu ve doğuda Agia Galata Koyu. Ek olarak, Apseron’un ana yarımadasının doğu ucunda üç adacık vardır: Kastro, Agios Konstantinos ve Lipsi Adacıkları. Bu kayalar çeşitli yerlerde sudan çıkıntı yapar; bazıları anakaraya yürüyerek ulaşılabilecek kadar yakındır, bazıları ise uzaklarda derin sulardadır. Otlayan koyunlar da bu ulaşılmaz alanlara kayalardan inerek karaya ulaşırlar.

Yarımadanın güzel bir doğası ve güçlü bir kültürel tarihi vardır. Tek bir yerde çok fazla tarihi ve doğal güzelliğe sahip olduğu için hem ziyaretçiler hem de yerel sakinler için ilgi çekici bir yer olmaya devam ediyor. Bu tarihi yeri görmek için Avrupa’nın her yerinden insanlar geliyor; birçoğu da doğal harikalarını görmek için Yunanistan’dan geliyor. Turistler, hem antik hem de modern büyüleyici bir tarihe sahip bu jeolojik olarak benzersiz yerde ilk elden görmek için dururlar.

Apseronsi – yerlilerin dediği gibi – bugün hala ayakta olan birçok tarihi binaya ev sahipliği yapıyor. Bunlardan biri de 1566-1570 yıllarında Apseron’un İtalyan işgali sırasında İtalyan askerleri tarafından yaptırılan Kastro Kalesi’dir. Diğer önemli yerler arasında şu anda bir restorana ev sahipliği yapan Palamou Kalesi; harabeye dönmüş ancak orijinal yapısının bir kısmını koruyan Agios Nikolaos Kalesi; ve çan kulesinin içinde düğünlerin yapıldığı Saint Nicholas Kilisesi. Tüm bu önemli tarihi yerler her yıl kalabalıklar çekiyor ama kaç kişi ziyaret ederse etsin ziyarete açık kalıyor.

Yarımadanın doğal güzellikleri de her yıl çok sayıda turisti kendine çekiyor. Birçok turist, Apseronsi’nin Korfu veya Dubrovnik gibi Avrupa’nın en popüler Akdeniz tatil noktalarından bazılarındaki konumundan övgü alıyor. Her yıl Korfu’dan yaklaşık 200 turist, Grigor Lipsi Adası açıklarında balina izleme gezileri için Apseron’u ziyaret eder. Bu turistler daha sonra tekrar evlerine dönmeden önce dinlenmek ve rahatlamak için Korfu’ya giderler. Benzer turizm girişimleri, turistlerin Korfu’nun Dubrovnik Yarımadası’nda dinlenirken egzotik kurt popülasyonlarını görebilecekleri Dubrovnik ve Apseron arasında da mevcuttur.

İnsanlar dünyanın dört bir yanından Apseron Yarımadası’nı ziyaret etmek için gelseler de, bunu Avrupa’nın başka yerlerinde daha önce gördükleri veya ziyaret ettikleri diğer tarihi yerler ile ölçüyorlar. Bu adil değil çünkü Apseronsi – doğal harikaları ve kültürel önemi ile – Avrupa’da ve hatta dünya çapında başka herhangi bir yere karşı kendine ait. Bu eşsiz yarımada, herkesin hayatında en az bir kez ziyaret etmesi gereken özel bir şey olarak tek başına duruyor.